Giriş yap
En son konular
Kimler hatta?
Toplam 112 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 112 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 288 kişi Ptsi Ekim 14, 2024 5:18 pm tarihinde online oldu.
REKLAM ALANI
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Istatistikler
Toplam 11 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: Baharx
Kullanıcılarımız toplam 1431 mesaj attılar bunda 1311 konu
AVRUPA'DA MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ EĞİTİMİ
AVRUPA'DA MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ EĞİTİMİ
1.1.Avrupa’da Müzik Öğretmenliği Eğitimi
1981 yılında Frommelt, yayınladığı Avrupa Birliği raporuna göre’’her bireyin müzik yeteneğini geliştirip kendisini müzikle ifade edebilmesi gerekliliğine rağmen, ne yazık ki Avrupa’da müzik eğitimi, eğitim kurumlarında ve müzik eğitimcisi yetiştirmede istenilen düzeyde değildir” diyerek, “o yıllardaki müzik öğretmeni yetiştirme işinin genellikle çok da ciddiye alınmadığını’’ belirtmiştir.(Spelman and Killeavy,1988)
Ayrıca, İrlanda’da 1976 yılında ‘’Irish National Teachers’ Organisation’’ İrlanda Ulusal Öğretmenler Birliği tarafından yapılan bir araştırmada sınıf öğretmenlerinin ancak %51 inin müzik dersi verirken kendisini mutlu ve yeterli gördüğünü belirtmiştir.1977 ve 1980 yıllarında yapılan benzer araştırmalar ise müzik öğretmenlerinin bu dersi hayata geçirişlerini yeterli bulmadıkları sonucunu ortaya çıkarmıştır. Ancak, daha sonraki araştırmalar, örneğin 1985 yılında Herron yayınladığı Arts Courcil Deaf Ears adlı raporda genel müzik eğitimi yanında müzik öğretmeni eğitiminde, eğitim fakültelerine giren adayların durumlarının eskiye oranla çok daha iyi, yetişmiş ve hazır olduğunu belirterek, İrlanda’da genel ve mesleki müzik eğitiminde kısa zamanda alınan mesafe hakkında ipuçları vermektedir.
Bildiri için yapılan araştırma bulgularına göre Almanya’daki mesleki müzik eğitimine bakıldığında, ‘konservatuvar ve müzik akademisi olmak üzere mesleki müzik eğitimi veren iki tür müzik eğitim kurumu olduğu görülmektedir. Konservatuvarların, gymnasiumlara paralel olarak 10-13 yaşlarından itibaren, çocuğun müzik yeteneğini geliştirmek amacına yönelik, en fazla 4 yıl müzik eğitimi verilen okullar olduğu, mezun olanlardan müziği meslek olarak seçmek isteyenlerin ancak, ya müzik akademilerinin (müzik hochschule) okul müziği (schulmuzik) bölümüne giderek müzik öğretmeni olabileceği, ya da bireysel performans/sanatçılık bölümlerine giderek sanatçı olabilecekleri elde edilen bulgulardandır.
Burada dikkati çeken durum, konservatuvar programlarının çocuğun müzik yeteneğini geliştirmek üzere hazırlanması ve ortaöğretim düzeyinde mesleki müzik eğitimi vermesinin yanında, müzik öğretmeni veya profesyonel icracı (sanatçı) olmak için ayrıca müzik hochschule diye adlandırılan müzik akademileri/müzik yüksek okullarından mezun olmak gerekliliğidir. Yani konservatuvarların öğrenciye meslek kazandırmadığı, ancak mesleğe hazırlık eğitimi verdiği görülmektedir.
Bulgulara göre, Almanya’da konservatuvara gitmeden önce çocukların, ilköğretim kurumları olan gymnasiumlarda, zorunlu müzik dersleriyle birlikte koro çalışmaları yaptıkları görülmektedir. Ayrıca bulgular, ülkede müzik eğitimine erken yaşlarda özel derslerle başlama geleneği sonucunda, öğrencilerin mutlaka blokflüt çalmaları, istisnasız olarak nota okumaları, yürüyüş marşlarını ve okul şarkılarını söylemeyi bilmeleri, onları ileride konservatuvar eğitimine hazırlamada etkili ve yönlendirici olduğunu düşündürmektedir.Bu durum da müzik öğretmenliği eğitim kurumlarındaki eğitimcilerin temel müzik eğitimine zaman harcamadan, doğrudan
mesleki müzik eğitimine yoğunlaşmalarına, dolayısıyla müzik öğretmenliği düzeyini yüksek tutmalarına olanak sağlamakta olduğu varsayımına ulaştırmaktadır.
Araştırma bulgularına göre, müzik öğretmenliği eğitimi veren okullara girebilmek için müziksel davranışları kazanmış olmanın yanında, normal lise diplomasına da sahip olmak gerekliliği vardır. Çünkü, müzik öğretmenliğinin gerektirdiği tüm kültür derslerini lise düzeyindeki bu okullarda alıp, mesleki müzik eğitimi kapsamında müzik öğretmenliği eğitimi derslerine yoğunlaşmak amaçlanmaktadır.
Almanya’da uygulanan müzik öğretmenliği programlarıyla, Türkiye’dekiler karşılaştırıldığında öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerinden kaynaklanan önemli farklar ortaya çıkmaktadır. Orada öğrencilerin en azından bir müzik aletini çalarak geldikleri, temel müzik eğitimi kapsamında da pek çok müziksel davranışı kazanmış oldukları görülmektedir. Alman müzik tarihine bakıldığında en iyi müzik eğitimcilerinin kantor denilen papaz müzisyenlerden çıktığı görülmektedir.Yani Almanya’da müzik öğretmenliği bir bakıma dini müzikle ortaya çıkmış, kiliselerde başlayan müzik eğitimi zaman içinde kurumsallaşarak yaygınlaşmıştır. Araştırmada, uygulanan müzik öğretmeni yetiştirme modelinin Alman eğitim ve kültür bakanlıkları tarafından kendi ülkeleri için geliştirildiği görülmektedir. Ayrıca bu modelin bazı Avrupa ülkelerinde de uygulanmakta olduğu ortaya çıkmıştır.
Araştırma, Alman müzik eğitimi ve kültür politikalarının, başka Avrupa ülkelerindeki kültürel faaliyetlerden, kendine özgü çok standart ve köklü kültürel yapısı olması nedeniyle pek fazla etkilenmediği sonucunu da ortaya çıkarmıştır.Buna en uygun örnek, hiç bir yabancı enstrumana kendi müzik kültürlerinde yer vermemeleridir.Öte yandan, genel müzik eğitiminde farklı bir okul müziği sistemi geliştiren Carl Orff ’un pek çok ülke müzik eğitimine yeni bir model oluşturduğu gerçeğinden hareketle, gelişmiş müzik eğitim sistemleri ile başka ülke müzik eğitimlerini etkilemekte oldukları söylenebilir.’’ (Arman, 2002)
Araştırmaya göre, ‘’Bulgaristan’ın müzik eğitimi sisteminde iki yöntem olduğu görülmektedir. Birinci sistemde, ilkokuldan itibaren yatılı olarak 11 yıl müzik eğitimi verilip (lise sona kadar) isterlerse konsevatuvara, durumları çok iyi olanlar da isterlerse yurt dışında lisans eğitimlerine devam ederek sanatçı olmaktadırlar.
İkinci sistemde ise anaokulundan başlayan normal okullara paralel, devletin açtığı ve kurs sistemi gibi, önceleri ücretsiz, şimdi ise sembolik bir ücret karşılığında lise sona kadar devam edilebilen müzik okulları olduğu görülmektedir.’’ (Öztürk,2002)
Bulgaristan’daki müzik öğretmeni yetiştirme modelinde eski Sovyetler Birliği eğitim sisteminin etkisi görülmektedir.Yılmaz,(1994) araştırmasında müzik öğretmenliği eğitiminin üniversitelerin eğitim fakültelerinde veya eğitim yüksek okullarında gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Ayrıca, bu okulların okul öncesi ve ilkokul müzik öğretmeni yetiştirdiği, Sofya Devlet Konservatuvarına bağlı olan Filibe Müzik Pedagoji Enstitüsünde ise ortaokul müzik öğretmeni eğitimi verildiği belirtilmektedir.
Aynı araştırmadan elde edilen bulgulara göre, ortaokul müzik öğretmeni yetiştiren Filibe Müzik Pedagojisinde klasik batı müziği, Bulgar halk müziği ve koreografi ağırlıklı müzik eğitimi olarak üç ayrı bölüm vardır. Bu bölümlerde okuyan öğrencilerin çoğu müzik lisesinden mezun, diğerleri de en az onlar kadar özel ders veya kurslarla müzik eğitimi almış öğrencilerdir. (Yılmaz,1994)
Bu bildirinin veri toplanması sırasında elde edilen bulgulardan, Bulgaristan müzik eğitimi modelindeki, olabildiğince erken yaşlarda başlanılan müzik eğitiminde öncelikle amacın, çocuğu müzik yapmaya yöneltmek ve bol bol şarkı söyleterek sıkmadan müzik yetenek ve zevkini geliştirmek olduğu ortaya çıkmıştır.
Bulgaristan’daki kültür ve eğitim etkinliklerinin karşlıklı olarak her iki ülkeyi etkilediği görüşü de araştırmada elde edilen bulgulardandır.Buna örnek olarak çeşitli koro ve orkestra turnelerinden sonra, yapılan müzik türüne ilginin devam etmesi gösterilmektedir. Özellikle sınırların açılmasıyla önceleri yasal olmayan yollardan Bulgaristan’a giren Türkiye’deki bazı kaset ve CD lerin, rahatlıkla Bulgar resmi ve özel yayın kuruluşlarında yayınlandığı gerçeği, bu etkileşimin bir başka boyutunu göstermesi açısından önemli bir ipucu olarak düşünülmektedir. ‘’(Öztürk,2002)
Diğer birçok Avrupa ülkesinde müzik öğretmenliği eğitimi, pedagojik formasyon veren eğitim fakülteleri veya onlara denk yüksek okullar tarafından verilmekte olup, burada hemen hemen hepsinde ortak olan durum, mesleki müzik eğitimine güçlü bir şekilde hazırlayan ön hazırlık okullarının olduğu gerçeğidir.
Aynı zamanda Avrupa’da bir çok ülkede,’’Erken Müzik Eğitimciliği’’, ’’İlköğretim Okulları Müzik Öğretmenliği’’, ‘’lköğretim İkinci Kademe + Ortaöğretim Müzik Öğretmenliği’’…gibi eğitimin tür ve düzeyine göre birbirlerinden az çok farklı biçimde adlandırılıp nitelendirilen çeşitli öğretmenlik modelleri uygulana geldiği bilinmektedir.(Uçan,1999)
1981 yılında Frommelt, yayınladığı Avrupa Birliği raporuna göre’’her bireyin müzik yeteneğini geliştirip kendisini müzikle ifade edebilmesi gerekliliğine rağmen, ne yazık ki Avrupa’da müzik eğitimi, eğitim kurumlarında ve müzik eğitimcisi yetiştirmede istenilen düzeyde değildir” diyerek, “o yıllardaki müzik öğretmeni yetiştirme işinin genellikle çok da ciddiye alınmadığını’’ belirtmiştir.(Spelman and Killeavy,1988)
Ayrıca, İrlanda’da 1976 yılında ‘’Irish National Teachers’ Organisation’’ İrlanda Ulusal Öğretmenler Birliği tarafından yapılan bir araştırmada sınıf öğretmenlerinin ancak %51 inin müzik dersi verirken kendisini mutlu ve yeterli gördüğünü belirtmiştir.1977 ve 1980 yıllarında yapılan benzer araştırmalar ise müzik öğretmenlerinin bu dersi hayata geçirişlerini yeterli bulmadıkları sonucunu ortaya çıkarmıştır. Ancak, daha sonraki araştırmalar, örneğin 1985 yılında Herron yayınladığı Arts Courcil Deaf Ears adlı raporda genel müzik eğitimi yanında müzik öğretmeni eğitiminde, eğitim fakültelerine giren adayların durumlarının eskiye oranla çok daha iyi, yetişmiş ve hazır olduğunu belirterek, İrlanda’da genel ve mesleki müzik eğitiminde kısa zamanda alınan mesafe hakkında ipuçları vermektedir.
Bildiri için yapılan araştırma bulgularına göre Almanya’daki mesleki müzik eğitimine bakıldığında, ‘konservatuvar ve müzik akademisi olmak üzere mesleki müzik eğitimi veren iki tür müzik eğitim kurumu olduğu görülmektedir. Konservatuvarların, gymnasiumlara paralel olarak 10-13 yaşlarından itibaren, çocuğun müzik yeteneğini geliştirmek amacına yönelik, en fazla 4 yıl müzik eğitimi verilen okullar olduğu, mezun olanlardan müziği meslek olarak seçmek isteyenlerin ancak, ya müzik akademilerinin (müzik hochschule) okul müziği (schulmuzik) bölümüne giderek müzik öğretmeni olabileceği, ya da bireysel performans/sanatçılık bölümlerine giderek sanatçı olabilecekleri elde edilen bulgulardandır.
Burada dikkati çeken durum, konservatuvar programlarının çocuğun müzik yeteneğini geliştirmek üzere hazırlanması ve ortaöğretim düzeyinde mesleki müzik eğitimi vermesinin yanında, müzik öğretmeni veya profesyonel icracı (sanatçı) olmak için ayrıca müzik hochschule diye adlandırılan müzik akademileri/müzik yüksek okullarından mezun olmak gerekliliğidir. Yani konservatuvarların öğrenciye meslek kazandırmadığı, ancak mesleğe hazırlık eğitimi verdiği görülmektedir.
Bulgulara göre, Almanya’da konservatuvara gitmeden önce çocukların, ilköğretim kurumları olan gymnasiumlarda, zorunlu müzik dersleriyle birlikte koro çalışmaları yaptıkları görülmektedir. Ayrıca bulgular, ülkede müzik eğitimine erken yaşlarda özel derslerle başlama geleneği sonucunda, öğrencilerin mutlaka blokflüt çalmaları, istisnasız olarak nota okumaları, yürüyüş marşlarını ve okul şarkılarını söylemeyi bilmeleri, onları ileride konservatuvar eğitimine hazırlamada etkili ve yönlendirici olduğunu düşündürmektedir.Bu durum da müzik öğretmenliği eğitim kurumlarındaki eğitimcilerin temel müzik eğitimine zaman harcamadan, doğrudan
mesleki müzik eğitimine yoğunlaşmalarına, dolayısıyla müzik öğretmenliği düzeyini yüksek tutmalarına olanak sağlamakta olduğu varsayımına ulaştırmaktadır.
Araştırma bulgularına göre, müzik öğretmenliği eğitimi veren okullara girebilmek için müziksel davranışları kazanmış olmanın yanında, normal lise diplomasına da sahip olmak gerekliliği vardır. Çünkü, müzik öğretmenliğinin gerektirdiği tüm kültür derslerini lise düzeyindeki bu okullarda alıp, mesleki müzik eğitimi kapsamında müzik öğretmenliği eğitimi derslerine yoğunlaşmak amaçlanmaktadır.
Almanya’da uygulanan müzik öğretmenliği programlarıyla, Türkiye’dekiler karşılaştırıldığında öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerinden kaynaklanan önemli farklar ortaya çıkmaktadır. Orada öğrencilerin en azından bir müzik aletini çalarak geldikleri, temel müzik eğitimi kapsamında da pek çok müziksel davranışı kazanmış oldukları görülmektedir. Alman müzik tarihine bakıldığında en iyi müzik eğitimcilerinin kantor denilen papaz müzisyenlerden çıktığı görülmektedir.Yani Almanya’da müzik öğretmenliği bir bakıma dini müzikle ortaya çıkmış, kiliselerde başlayan müzik eğitimi zaman içinde kurumsallaşarak yaygınlaşmıştır. Araştırmada, uygulanan müzik öğretmeni yetiştirme modelinin Alman eğitim ve kültür bakanlıkları tarafından kendi ülkeleri için geliştirildiği görülmektedir. Ayrıca bu modelin bazı Avrupa ülkelerinde de uygulanmakta olduğu ortaya çıkmıştır.
Araştırma, Alman müzik eğitimi ve kültür politikalarının, başka Avrupa ülkelerindeki kültürel faaliyetlerden, kendine özgü çok standart ve köklü kültürel yapısı olması nedeniyle pek fazla etkilenmediği sonucunu da ortaya çıkarmıştır.Buna en uygun örnek, hiç bir yabancı enstrumana kendi müzik kültürlerinde yer vermemeleridir.Öte yandan, genel müzik eğitiminde farklı bir okul müziği sistemi geliştiren Carl Orff ’un pek çok ülke müzik eğitimine yeni bir model oluşturduğu gerçeğinden hareketle, gelişmiş müzik eğitim sistemleri ile başka ülke müzik eğitimlerini etkilemekte oldukları söylenebilir.’’ (Arman, 2002)
Araştırmaya göre, ‘’Bulgaristan’ın müzik eğitimi sisteminde iki yöntem olduğu görülmektedir. Birinci sistemde, ilkokuldan itibaren yatılı olarak 11 yıl müzik eğitimi verilip (lise sona kadar) isterlerse konsevatuvara, durumları çok iyi olanlar da isterlerse yurt dışında lisans eğitimlerine devam ederek sanatçı olmaktadırlar.
İkinci sistemde ise anaokulundan başlayan normal okullara paralel, devletin açtığı ve kurs sistemi gibi, önceleri ücretsiz, şimdi ise sembolik bir ücret karşılığında lise sona kadar devam edilebilen müzik okulları olduğu görülmektedir.’’ (Öztürk,2002)
Bulgaristan’daki müzik öğretmeni yetiştirme modelinde eski Sovyetler Birliği eğitim sisteminin etkisi görülmektedir.Yılmaz,(1994) araştırmasında müzik öğretmenliği eğitiminin üniversitelerin eğitim fakültelerinde veya eğitim yüksek okullarında gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Ayrıca, bu okulların okul öncesi ve ilkokul müzik öğretmeni yetiştirdiği, Sofya Devlet Konservatuvarına bağlı olan Filibe Müzik Pedagoji Enstitüsünde ise ortaokul müzik öğretmeni eğitimi verildiği belirtilmektedir.
Aynı araştırmadan elde edilen bulgulara göre, ortaokul müzik öğretmeni yetiştiren Filibe Müzik Pedagojisinde klasik batı müziği, Bulgar halk müziği ve koreografi ağırlıklı müzik eğitimi olarak üç ayrı bölüm vardır. Bu bölümlerde okuyan öğrencilerin çoğu müzik lisesinden mezun, diğerleri de en az onlar kadar özel ders veya kurslarla müzik eğitimi almış öğrencilerdir. (Yılmaz,1994)
Bu bildirinin veri toplanması sırasında elde edilen bulgulardan, Bulgaristan müzik eğitimi modelindeki, olabildiğince erken yaşlarda başlanılan müzik eğitiminde öncelikle amacın, çocuğu müzik yapmaya yöneltmek ve bol bol şarkı söyleterek sıkmadan müzik yetenek ve zevkini geliştirmek olduğu ortaya çıkmıştır.
Bulgaristan’daki kültür ve eğitim etkinliklerinin karşlıklı olarak her iki ülkeyi etkilediği görüşü de araştırmada elde edilen bulgulardandır.Buna örnek olarak çeşitli koro ve orkestra turnelerinden sonra, yapılan müzik türüne ilginin devam etmesi gösterilmektedir. Özellikle sınırların açılmasıyla önceleri yasal olmayan yollardan Bulgaristan’a giren Türkiye’deki bazı kaset ve CD lerin, rahatlıkla Bulgar resmi ve özel yayın kuruluşlarında yayınlandığı gerçeği, bu etkileşimin bir başka boyutunu göstermesi açısından önemli bir ipucu olarak düşünülmektedir. ‘’(Öztürk,2002)
Diğer birçok Avrupa ülkesinde müzik öğretmenliği eğitimi, pedagojik formasyon veren eğitim fakülteleri veya onlara denk yüksek okullar tarafından verilmekte olup, burada hemen hemen hepsinde ortak olan durum, mesleki müzik eğitimine güçlü bir şekilde hazırlayan ön hazırlık okullarının olduğu gerçeğidir.
Aynı zamanda Avrupa’da bir çok ülkede,’’Erken Müzik Eğitimciliği’’, ’’İlköğretim Okulları Müzik Öğretmenliği’’, ‘’lköğretim İkinci Kademe + Ortaöğretim Müzik Öğretmenliği’’…gibi eğitimin tür ve düzeyine göre birbirlerinden az çok farklı biçimde adlandırılıp nitelendirilen çeşitli öğretmenlik modelleri uygulana geldiği bilinmektedir.(Uçan,1999)
Oguzhan_16- FORUM ASİSTANI
-
Mesaj Sayısı : 265
Yaş : 31
ŞEHİR : BURSA
HOBİLER : hobisizim
Kayıt tarihi : 27/04/09
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:39 am tarafından GNCTRK
» Başlat > Çalıştır' da çalıştırabileceğiniz programların listesi
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:37 am tarafından GNCTRK
» CEP TELEFONU VE GİZLİ KODLAR
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:36 am tarafından GNCTRK
» CEP TELEFONLARINDA ATERİ OYUNLARI OYNAMAK !
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:35 am tarafından GNCTRK
» AKRABALARINIZI BULUN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:34 am tarafından GNCTRK
» TCP İP KOMUTLARI
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:32 am tarafından GNCTRK
» IE HATA VERİNCE TÜM PENCERELER KAPANMASIN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:30 am tarafından GNCTRK
» RESİMLERE YAZI YAZIN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:28 am tarafından GNCTRK
» CDRW'LAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:27 am tarafından GNCTRK
» BELLEKTE SAKLANAN DLL'LERİN SİLİNMESİ
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:25 am tarafından GNCTRK
» KISAYOLLARDAKİ OK'LARI KALDIRMAK
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:24 am tarafından GNCTRK
» GÜVENLİK KAMERALARI İLE ÜLKELERİ GEZİN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:23 am tarafından GNCTRK
» ONLINE FOOTBALL MANAGER 2009
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:22 am tarafından GNCTRK
» KLAYVEDE OLMAYAN KARAKTERLER
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:20 am tarafından GNCTRK
» Borland C/C++ 5.5 Derleyicisi Kurulumu
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:05 am tarafından GNCTRK
» Varlık Felsefesi
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:33 am tarafından GNCTRK
» SİYASET FELSEFESİ
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:32 am tarafından GNCTRK
» AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:30 am tarafından GNCTRK
» Entüisyonizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:29 am tarafından GNCTRK
» Fatalizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:28 am tarafından GNCTRK
» Feminizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:27 am tarafından GNCTRK
» İdealizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:26 am tarafından GNCTRK
» Postmodernizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:25 am tarafından GNCTRK
» Pozitivizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:23 am tarafından GNCTRK
» Pragmatizm (Uygulayıcılık) / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:22 am tarafından GNCTRK