Giriş yap
En son konular
Kimler hatta?
Toplam 109 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 109 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 288 kişi Ptsi Ekim 14, 2024 5:18 pm tarihinde online oldu.
REKLAM ALANI
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Istatistikler
Toplam 11 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: Baharx
Kullanıcılarımız toplam 1431 mesaj attılar bunda 1311 konu
ALKOL BAĞIMLILIĞI
ALKOL BAĞIMLILIĞI
Son yıllarda hızlı bir artış görülen alkol tüketimi giderek bir sosyal sorun olma özelliği kazanmaktadır. Alkol, insanlarda fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapar. Bu nedenle bir defa denemek için de olsa kesinlikle alkollü içkiler kullanılmamalıdır.
ALKOL VE ETKİLERİ
Alkolün birçok maddeyi içeren genel bir ifade olduğunu daha önce belirtmiştik. Oldukça fazla çeşitlilik gösteren alkollü içeceklerin dünyada yaklaşık 800 çeşidi bulunmaktadır. Alkol sadece içki olarak kullanılmaz. Alkol, tıpta dezenfeksiyon amacıyla ve donmayı önleyici özelliğinden dolayı araçlarda kullanılan antifirizin yapımında da kullanılır. Tıpta ve sanayide kullanılan alkoller zehirli olduğundan içilmez. İnsanların içki olarak kullandığı alkol, etil alkoldür. Etil alkol buğday, arpa, üzümdeki karbonhidratlara mayaların etkisiyle elde edilir. Odun ve şeker pancarından ise metil alkol, veya ispirto elde edilir. Oldukça tehlikeli olmasına rağmen metil alkol veya ispirtoyu da içenler vardır. Ancak bu içkilerin içilmesi sonucu çok kısa zamanda körlük meydana gelir. İspirto veya metil alkol, ucuz olması nedeniyle kaçak içki yapanlar tarafından tercih edilmektedir. Alkollü içkilerde kullanılan etil alkol de körlük yapar. Ancak ispirto ve metil alkole göre görme sinirlerine olan etkisi daha uzun sürede ortaya çıkar.
Alkollü içkiler arasında yer alan şaraplar, bazı mayaların meyve sularına olan etkileri sonucu elde edilir. Şarapların alkol oranları %10-%20 arasında değişir. Alkolü içki grubunda yer alan bir diğer içecek ise biradır. Biralar şaraplara göre daha az alkol içerir. Bira mayalarının malt ve tahıllar üzerine olan etkisi sonucu elde edilir. Şarap ve biralardan başka rakı, votka, viski, cin gibi alkollü içkiler de vardır.Yukarıda açıkladığımız alkolle ilgili bilgiden sonra alkolün insanlar üzerindeki etkileri üzerinde duralım. Alkol ilk alındığında ve uzun süre kullanıldığında organlara zarar verir. Daha önce de açıkladığımız gibi metil alkolün, etil alkole göre zararlı etkisi daha hızlı ve kalıcıdır.
Alkol, alındıktan hemen sonra hiçbir sindirime uğramadan mideden emilerek kana geçer. Kana geçen alkol öncelikle beyin, karaciğer ve kaslar olmak üzere vücuttaki bütün organlara ulaşır. Bu doku ve organlara gelen alkolün buralarda işlenmesi sonucu çok fazla miktarda ısı oluşur. Oluşan bu ısı biyolojik olaylarda kullanılmaz. Diğer bir ifadeyle alkolün vücutta işlenmesiyle oluşan ısı yararlı ısı değildir. Yine alkol kılcal kan damarlarının genişlemesine neden olarak kanın buralara hücum etmesine yol açar. Böylece alkolün işlenmesiyle oluşan yararsız ısı dışarıya verilir. Bu sırada vücut fazla ısıyla birlikte kendi ısısını da kaybeder. Dolayısıyla soğukta alkol alınarak ısınılmaya çalışması oldukça yanlış bir davranıştır. Soğukta sıcak hissi kazanmak için alınan alkol aldatıcı olup donmayı hızlandırır.Vücutta işlenmeyerek sadece oksitlenip ısıya çevrilen alkolün bir kısmı akciğerlerden buharlaşarak dışarı verilir. Dolayısıyla alkol kullananların nefeslerinden alkol kokusu gelir. Yine alkolün bir kısmı ise ter bezlerinden terle, böbreklerden de idrarla birlikte dışarı atılır.
Alkol, vücuttaki vitamin kaynaklarının tükenmesine neden olduğundan vücudun diğer fonksiyonları için gerekli olan vitamin kalmaz. Sinirlerin iltihaplanmasına neden olduğundan reflekslerde azalma görülür. Görme ve işitme gibi duyuların alınmasında azalma görülür.Alkolden etkilenen organlardan birisi de beyinciktir. Beyincik vücudun dengesinde görevli olduğundan alkol alanlarda bu görevini yeterince yapamaz. Dolayısıyla alkollü kişiler yalpalayarak dengesiz şekilde yürürler.
Alkolün en önemli etkilerinden birisi ise kişiyi ruhsal ve fiziksel olarak çöküntüye sürüklemesidir. Alkol, kişileri kendisine bağımlı hale getirir. Bu kişiler kendisini yorgun karamsar ve yalnız hisseder. Alkole bağımlı olan kişi ailesini ihmal eder. Ekonomik yönden çöküntüye sürüklenir. Alkollü kişilerin refleksleri azaldığından tehlike anında kendisini koruyamadığından iş ve trafik kazalarının oluşmasına neden olur. Yukarıda açıkladığımız alkolün genel etkileri yanında ilerleyici etkilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
ALKOLÜN ZEKA VE KARAR VERME GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Alkol beyni etkilediğinden karar verme yeteneği azalır. Dolayısıyla kişi kendisini kontrol edemez duruma gelir. Bu kişiler aşırı sinirli olup, olayları büyütür, sağlıklı düşünemez ve dolayısıyla suç işleme eğilimi artar.
ALKOLÜN DUYU ORGANLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Görme bulanıklaşarak çift görme meydana gelebilir. Derinlik ve mesafe duygusunun algılanması azalır. Aynı zamanda yan tarafları görme yeteneğini de azalır. Buna bağlı olarak alkollü sürücülerde kaza oranı oldukça yüksektir.Alkol alanlarda işitme azaldığında bağırarak konuşma eğilimi daha fazladır. Alkol denge duyusunun azalmasına da neden olur. Alkol bilinç üzerine etki ederek hafıza kaybı ve derin uykuya neden olur.
ALKOLÜN KAS KONTROLÜNE ETKİLERİ
Alkol kas kontrolünün azalmasına neden olduğundan tepki süresi kısalır. Diğer bir ifadeyle alkol merkezi sinir sistemini etkileyerek tepki süresini azaltır. Bir başka ifadeyle alkol refleksleri ve karar verme süresini azaltır. Kas kontrolü bozulur. Buna bağlı olarak konuşma bozulur, dil ağırlaşır ve peltekleşir.Ellerde titreme ve seyirmeler görülür.
ALKOLÜN DİĞER ETKİLERİ
Alkol, yukarıda açıklanan etkilerinin yanında vücut işlevlerinin yavaşlamasına da yol açar. Alkol kalp atış hızında düzensizliğe neden olur. Kan basıncı ve metabolizma hızı ile vücut ısısını düşürür. Alkol, kan damarlarının genişlemesine neden olur. Bunun sonucunda ise daha fazla kan kılcal kan damarlarına yayılır. Buna bağlı olarak kan ısısı daha da düşer. Alkol alan kişi yüzünde ve derisinde sıcaklık hissi almasına rağmen, gerçekte daha fazla oranda ısı kaybeder. Dolayısıyla daha önce de belirtiğimiz gibi soğuk havalarda alkol alanların donmaları kolaylaşır.Alkolün etkilerinden bir diğeri de solunum hızını düşürmesidir.
Alkolün, yukarıda açıklanan olumsuz etkilerinin yanında beslenme üzerine de olumsuz etkileri vardır. Genel olarak alkolün iştahı artırdığı sanılır.Oysa alkol alanlar miktar olarak çok yerler, ancak yediklerinin niteliği bozulduğundan önemli beslenme sorunlarıyla karşılaşırlar. Alkol mide mukozasını olumsuz etkilediğinden kişinin doyma duyusu azalır. Bu durum ise sağlığı olumsuz etkiler. Yine alkolün beyin üzerine yaptığı olumsuz etki nedeniyle besin değeri olmayan yiyeceklere eğilim artar. Bütün bunlar vücutta temel besinlere olan ihtiyacı artırır. Alkolün etkilediği en önemli organlardan birisi karaciğerdir. Karaciğer alınan alkolü işlemek ve alkolün işlenmesi sonucu çıkan zararlı artık ürünleri vücuttan uzaklaştırmak için bütün kaynaklarını kullanır. Karaciğer bu yoğun çalışma sonucunda yorulur ve görev yapamaz duruma gelir. Karaciğerin bu duruma gelmesine siroz hastalığı denir. Karaciğerde siroz oluşmasının başka nedenleri de vardır.Ancak alkol karaciğerde siroz oluşmasını sekiz kat artırır. Siroz nedeniyle karaciğer görevini yapamadığı zaman kişi hayatını kaybeder.Alkolün beslenme üzerine olan etkilerinden bir diğeri ise vitamin eksikliğine neden olmasıdır. Özellikle B1 (tiamin) vitamini eksikliği nedeniyle pellegra hastalığı oluşur. Bu durum sinir sisteminde bozukluklar, el ve ayaklarda felçler oluşur.Alkol, anne karnındaki bebeğin gelişimine de zarar verir. Bu nedenle gebe annelerin alkolden uzak durmaları gerekir. Alkol alan gebe annelerin bebekleri normalden küçük doğar. Bu annelerin çocuklarında kalp bozuklukları ile zeka gerilikleri meydana gelebilir.
ALKOL BAĞIMLILIĞI
Alkol bağımlılığı,kişinin alkolün kendisine olan zararlarını bildiği halde alkol almadan duramaması halidir. Kişide fiziksel ve psikolojik bağımlılık oluşturan alkole başlama nedenleri oldukça fazladır. Alkol bağımlılığının sebepleri ve sonuçlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
SEBEPLERİ
Alkol bağımlılığı kişisel ve sosyal etkenlerden kaynaklanır. Alkole alışan kişilerin çoğu arkadaşlarından görerek alkole başlar. Bu nedenle alkole başlamada önemli etkenlerden birisi kötü arkadaşlardır. Sağlıklı düşünen kişiler öncelikle arkadaşlarını iyi seçmelidir. Arkadaşlarının kötü alışkanlıklarını örnek almamalı ve kötü alışkanlığı olan arkadaşlardan uzak durmalıdır. Alkole alışanların yani alkoliklerin alkolü alma nedenlerinden birisi de içki içmekle toplumda saygınlıklarının artacağını kabul etmeleridir. Örneğin ; çeşitli toplantı ve panellerde alkollü içkiler ikram edilir. İkram edilen içkiyi içmenin, kişiye bulunduğu toplumda daha saygınlık kazandıracağı gibi yanlış inanışlar alışma nedenlerindendir. Alkoliklerin alkole başlama nedenlerinden bazıları yalnızlık, üzüntü ve neşeli durumlarda alkol kullanmalarıdır. Yukarıda açıklanan hiçbir etken alkole başlamak için gerçek sebep değildir. Alkole alışan kişi bir çok mazeret bularak alkol içer. Bu kişiler alkol almadan duramazlar.
Alkol bağımlılığının oluşmasında hafif alkollü içkiler önemli yer tutar. Bira gibi hafif alkollü içkiler, daha az alkol içerdiği ve daha az zarar verdiği gibi yanlış inanış sebebiyle alkole başlamada ilk adımı oluşturur. Alkol bağımlılığının oluşması, alınan alkol miktarı ve süresine bağlı değildir. Örneğin bira, şampanya gibi fazlı ve köpüklü içkilerdeki alkol mideden daha çabuk emilerek kana karışır. Bu içkiler çabuk etki gösterdiğinden alkole dayanıksız kişilerin alkole alışmasında önemli bir yer tutar. Alkole başlamanın bira ile olduğu unutulmamalıdır.
SONUÇLARI
Hafif alkollü içkilerde başlayan alkol kullanımı alkolizm ile sonuçlanır. Alkolizm kişinin alkolün pençesine düşmesidir. Alkolizmde kişi alkol almadan duramaz. Alkol bağımlılarında alkolün yol açtığı sonuçları aşağıdaki gibi açıklayabiliriz.
* Alkol, davranış ve kişilik üzerinde olumsuz etki yapar. Alkol, sinir sistemi üzerinde olumsuz etki yaptığından kişinin davranışları bozulur. Alkole bağımlı olan kişi alkol temini için her türlü yasa dışı yola başvurur. Alkol bağımlısı, toplumdaki kişiliğini ve saygınlığını kaybeder.
* Kişiler, problemleriyle baş etmede alkolü bir çözüm yolu olarak görürler. Gerçekte alkol bir çözüm yolu olmayıp tersine yeni problemler oluşturur.
* Alkol kullanan kişilerde suç eğilimi daha fazladır. Alkollü kişiler sağlıklı düşünemediklerinden ve çabuk sinirlendiklerinden suç işleme oranları daha fazladır. Basın ve yayın organlarından sıkça izlenildiği gibi bir cinayet, hırsızlık, ırza geçme vb. suçların temelinde alkol yatmaktadır. Aynı şekilde alkollü araç ve iş makinelerini kullanmak, sakatlık, ölüm ve büyük maddi hasarlarla sonuçlanmaktadır.
* Alkolizm ağır ruhsal bozukluklara yani akıl hastalıklarına yol açar.
* Alkol bağımlılığı aile hayatını da olumsuz etkiler. Alkol bağımlısı ekonomik gelirinin büyük kısmını alkole harcadığından ailesi ekonomik yönden zor duruma düşer. Alkolik kişi ailesini ihmal eder ve zaman zaman aile fertlerine karşı şiddete başvurur. Ailede sevgi saygı ve hoşgörü kaybolur. Bu ortamda yetişen çocukların ruhsal durumları da bozulur.
* Alkol bağımlılığı toplum hayatını olumsuz etkiler. Alkol bağımlısı kişilerin iş verimi düşer. Bu durum ülke ekonomisini olumsuz etkiler. Ekonomik olarak düşük gelir seviyesindeki toplumların yaşam standartları da düşük olur. Alkolik kişiler, toplumun diğer fertleriyle uyumlu ilişkiler kuramaz. Bu kişiler toplumun huzur ve güvenini de bozarlar.
* Alkolün önemli etkilerinden bir diğeri ise daha önce açıkladığımı sağlık sorunlarıdır.
ALKOL VE ETKİLERİ
Alkolün birçok maddeyi içeren genel bir ifade olduğunu daha önce belirtmiştik. Oldukça fazla çeşitlilik gösteren alkollü içeceklerin dünyada yaklaşık 800 çeşidi bulunmaktadır. Alkol sadece içki olarak kullanılmaz. Alkol, tıpta dezenfeksiyon amacıyla ve donmayı önleyici özelliğinden dolayı araçlarda kullanılan antifirizin yapımında da kullanılır. Tıpta ve sanayide kullanılan alkoller zehirli olduğundan içilmez. İnsanların içki olarak kullandığı alkol, etil alkoldür. Etil alkol buğday, arpa, üzümdeki karbonhidratlara mayaların etkisiyle elde edilir. Odun ve şeker pancarından ise metil alkol, veya ispirto elde edilir. Oldukça tehlikeli olmasına rağmen metil alkol veya ispirtoyu da içenler vardır. Ancak bu içkilerin içilmesi sonucu çok kısa zamanda körlük meydana gelir. İspirto veya metil alkol, ucuz olması nedeniyle kaçak içki yapanlar tarafından tercih edilmektedir. Alkollü içkilerde kullanılan etil alkol de körlük yapar. Ancak ispirto ve metil alkole göre görme sinirlerine olan etkisi daha uzun sürede ortaya çıkar.
Alkollü içkiler arasında yer alan şaraplar, bazı mayaların meyve sularına olan etkileri sonucu elde edilir. Şarapların alkol oranları %10-%20 arasında değişir. Alkolü içki grubunda yer alan bir diğer içecek ise biradır. Biralar şaraplara göre daha az alkol içerir. Bira mayalarının malt ve tahıllar üzerine olan etkisi sonucu elde edilir. Şarap ve biralardan başka rakı, votka, viski, cin gibi alkollü içkiler de vardır.Yukarıda açıkladığımız alkolle ilgili bilgiden sonra alkolün insanlar üzerindeki etkileri üzerinde duralım. Alkol ilk alındığında ve uzun süre kullanıldığında organlara zarar verir. Daha önce de açıkladığımız gibi metil alkolün, etil alkole göre zararlı etkisi daha hızlı ve kalıcıdır.
Alkol, alındıktan hemen sonra hiçbir sindirime uğramadan mideden emilerek kana geçer. Kana geçen alkol öncelikle beyin, karaciğer ve kaslar olmak üzere vücuttaki bütün organlara ulaşır. Bu doku ve organlara gelen alkolün buralarda işlenmesi sonucu çok fazla miktarda ısı oluşur. Oluşan bu ısı biyolojik olaylarda kullanılmaz. Diğer bir ifadeyle alkolün vücutta işlenmesiyle oluşan ısı yararlı ısı değildir. Yine alkol kılcal kan damarlarının genişlemesine neden olarak kanın buralara hücum etmesine yol açar. Böylece alkolün işlenmesiyle oluşan yararsız ısı dışarıya verilir. Bu sırada vücut fazla ısıyla birlikte kendi ısısını da kaybeder. Dolayısıyla soğukta alkol alınarak ısınılmaya çalışması oldukça yanlış bir davranıştır. Soğukta sıcak hissi kazanmak için alınan alkol aldatıcı olup donmayı hızlandırır.Vücutta işlenmeyerek sadece oksitlenip ısıya çevrilen alkolün bir kısmı akciğerlerden buharlaşarak dışarı verilir. Dolayısıyla alkol kullananların nefeslerinden alkol kokusu gelir. Yine alkolün bir kısmı ise ter bezlerinden terle, böbreklerden de idrarla birlikte dışarı atılır.
Alkol, vücuttaki vitamin kaynaklarının tükenmesine neden olduğundan vücudun diğer fonksiyonları için gerekli olan vitamin kalmaz. Sinirlerin iltihaplanmasına neden olduğundan reflekslerde azalma görülür. Görme ve işitme gibi duyuların alınmasında azalma görülür.Alkolden etkilenen organlardan birisi de beyinciktir. Beyincik vücudun dengesinde görevli olduğundan alkol alanlarda bu görevini yeterince yapamaz. Dolayısıyla alkollü kişiler yalpalayarak dengesiz şekilde yürürler.
Alkolün en önemli etkilerinden birisi ise kişiyi ruhsal ve fiziksel olarak çöküntüye sürüklemesidir. Alkol, kişileri kendisine bağımlı hale getirir. Bu kişiler kendisini yorgun karamsar ve yalnız hisseder. Alkole bağımlı olan kişi ailesini ihmal eder. Ekonomik yönden çöküntüye sürüklenir. Alkollü kişilerin refleksleri azaldığından tehlike anında kendisini koruyamadığından iş ve trafik kazalarının oluşmasına neden olur. Yukarıda açıkladığımız alkolün genel etkileri yanında ilerleyici etkilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
ALKOLÜN ZEKA VE KARAR VERME GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Alkol beyni etkilediğinden karar verme yeteneği azalır. Dolayısıyla kişi kendisini kontrol edemez duruma gelir. Bu kişiler aşırı sinirli olup, olayları büyütür, sağlıklı düşünemez ve dolayısıyla suç işleme eğilimi artar.
ALKOLÜN DUYU ORGANLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Görme bulanıklaşarak çift görme meydana gelebilir. Derinlik ve mesafe duygusunun algılanması azalır. Aynı zamanda yan tarafları görme yeteneğini de azalır. Buna bağlı olarak alkollü sürücülerde kaza oranı oldukça yüksektir.Alkol alanlarda işitme azaldığında bağırarak konuşma eğilimi daha fazladır. Alkol denge duyusunun azalmasına da neden olur. Alkol bilinç üzerine etki ederek hafıza kaybı ve derin uykuya neden olur.
ALKOLÜN KAS KONTROLÜNE ETKİLERİ
Alkol kas kontrolünün azalmasına neden olduğundan tepki süresi kısalır. Diğer bir ifadeyle alkol merkezi sinir sistemini etkileyerek tepki süresini azaltır. Bir başka ifadeyle alkol refleksleri ve karar verme süresini azaltır. Kas kontrolü bozulur. Buna bağlı olarak konuşma bozulur, dil ağırlaşır ve peltekleşir.Ellerde titreme ve seyirmeler görülür.
ALKOLÜN DİĞER ETKİLERİ
Alkol, yukarıda açıklanan etkilerinin yanında vücut işlevlerinin yavaşlamasına da yol açar. Alkol kalp atış hızında düzensizliğe neden olur. Kan basıncı ve metabolizma hızı ile vücut ısısını düşürür. Alkol, kan damarlarının genişlemesine neden olur. Bunun sonucunda ise daha fazla kan kılcal kan damarlarına yayılır. Buna bağlı olarak kan ısısı daha da düşer. Alkol alan kişi yüzünde ve derisinde sıcaklık hissi almasına rağmen, gerçekte daha fazla oranda ısı kaybeder. Dolayısıyla daha önce de belirtiğimiz gibi soğuk havalarda alkol alanların donmaları kolaylaşır.Alkolün etkilerinden bir diğeri de solunum hızını düşürmesidir.
Alkolün, yukarıda açıklanan olumsuz etkilerinin yanında beslenme üzerine de olumsuz etkileri vardır. Genel olarak alkolün iştahı artırdığı sanılır.Oysa alkol alanlar miktar olarak çok yerler, ancak yediklerinin niteliği bozulduğundan önemli beslenme sorunlarıyla karşılaşırlar. Alkol mide mukozasını olumsuz etkilediğinden kişinin doyma duyusu azalır. Bu durum ise sağlığı olumsuz etkiler. Yine alkolün beyin üzerine yaptığı olumsuz etki nedeniyle besin değeri olmayan yiyeceklere eğilim artar. Bütün bunlar vücutta temel besinlere olan ihtiyacı artırır. Alkolün etkilediği en önemli organlardan birisi karaciğerdir. Karaciğer alınan alkolü işlemek ve alkolün işlenmesi sonucu çıkan zararlı artık ürünleri vücuttan uzaklaştırmak için bütün kaynaklarını kullanır. Karaciğer bu yoğun çalışma sonucunda yorulur ve görev yapamaz duruma gelir. Karaciğerin bu duruma gelmesine siroz hastalığı denir. Karaciğerde siroz oluşmasının başka nedenleri de vardır.Ancak alkol karaciğerde siroz oluşmasını sekiz kat artırır. Siroz nedeniyle karaciğer görevini yapamadığı zaman kişi hayatını kaybeder.Alkolün beslenme üzerine olan etkilerinden bir diğeri ise vitamin eksikliğine neden olmasıdır. Özellikle B1 (tiamin) vitamini eksikliği nedeniyle pellegra hastalığı oluşur. Bu durum sinir sisteminde bozukluklar, el ve ayaklarda felçler oluşur.Alkol, anne karnındaki bebeğin gelişimine de zarar verir. Bu nedenle gebe annelerin alkolden uzak durmaları gerekir. Alkol alan gebe annelerin bebekleri normalden küçük doğar. Bu annelerin çocuklarında kalp bozuklukları ile zeka gerilikleri meydana gelebilir.
ALKOL BAĞIMLILIĞI
Alkol bağımlılığı,kişinin alkolün kendisine olan zararlarını bildiği halde alkol almadan duramaması halidir. Kişide fiziksel ve psikolojik bağımlılık oluşturan alkole başlama nedenleri oldukça fazladır. Alkol bağımlılığının sebepleri ve sonuçlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
SEBEPLERİ
Alkol bağımlılığı kişisel ve sosyal etkenlerden kaynaklanır. Alkole alışan kişilerin çoğu arkadaşlarından görerek alkole başlar. Bu nedenle alkole başlamada önemli etkenlerden birisi kötü arkadaşlardır. Sağlıklı düşünen kişiler öncelikle arkadaşlarını iyi seçmelidir. Arkadaşlarının kötü alışkanlıklarını örnek almamalı ve kötü alışkanlığı olan arkadaşlardan uzak durmalıdır. Alkole alışanların yani alkoliklerin alkolü alma nedenlerinden birisi de içki içmekle toplumda saygınlıklarının artacağını kabul etmeleridir. Örneğin ; çeşitli toplantı ve panellerde alkollü içkiler ikram edilir. İkram edilen içkiyi içmenin, kişiye bulunduğu toplumda daha saygınlık kazandıracağı gibi yanlış inanışlar alışma nedenlerindendir. Alkoliklerin alkole başlama nedenlerinden bazıları yalnızlık, üzüntü ve neşeli durumlarda alkol kullanmalarıdır. Yukarıda açıklanan hiçbir etken alkole başlamak için gerçek sebep değildir. Alkole alışan kişi bir çok mazeret bularak alkol içer. Bu kişiler alkol almadan duramazlar.
Alkol bağımlılığının oluşmasında hafif alkollü içkiler önemli yer tutar. Bira gibi hafif alkollü içkiler, daha az alkol içerdiği ve daha az zarar verdiği gibi yanlış inanış sebebiyle alkole başlamada ilk adımı oluşturur. Alkol bağımlılığının oluşması, alınan alkol miktarı ve süresine bağlı değildir. Örneğin bira, şampanya gibi fazlı ve köpüklü içkilerdeki alkol mideden daha çabuk emilerek kana karışır. Bu içkiler çabuk etki gösterdiğinden alkole dayanıksız kişilerin alkole alışmasında önemli bir yer tutar. Alkole başlamanın bira ile olduğu unutulmamalıdır.
SONUÇLARI
Hafif alkollü içkilerde başlayan alkol kullanımı alkolizm ile sonuçlanır. Alkolizm kişinin alkolün pençesine düşmesidir. Alkolizmde kişi alkol almadan duramaz. Alkol bağımlılarında alkolün yol açtığı sonuçları aşağıdaki gibi açıklayabiliriz.
* Alkol, davranış ve kişilik üzerinde olumsuz etki yapar. Alkol, sinir sistemi üzerinde olumsuz etki yaptığından kişinin davranışları bozulur. Alkole bağımlı olan kişi alkol temini için her türlü yasa dışı yola başvurur. Alkol bağımlısı, toplumdaki kişiliğini ve saygınlığını kaybeder.
* Kişiler, problemleriyle baş etmede alkolü bir çözüm yolu olarak görürler. Gerçekte alkol bir çözüm yolu olmayıp tersine yeni problemler oluşturur.
* Alkol kullanan kişilerde suç eğilimi daha fazladır. Alkollü kişiler sağlıklı düşünemediklerinden ve çabuk sinirlendiklerinden suç işleme oranları daha fazladır. Basın ve yayın organlarından sıkça izlenildiği gibi bir cinayet, hırsızlık, ırza geçme vb. suçların temelinde alkol yatmaktadır. Aynı şekilde alkollü araç ve iş makinelerini kullanmak, sakatlık, ölüm ve büyük maddi hasarlarla sonuçlanmaktadır.
* Alkolizm ağır ruhsal bozukluklara yani akıl hastalıklarına yol açar.
* Alkol bağımlılığı aile hayatını da olumsuz etkiler. Alkol bağımlısı ekonomik gelirinin büyük kısmını alkole harcadığından ailesi ekonomik yönden zor duruma düşer. Alkolik kişi ailesini ihmal eder ve zaman zaman aile fertlerine karşı şiddete başvurur. Ailede sevgi saygı ve hoşgörü kaybolur. Bu ortamda yetişen çocukların ruhsal durumları da bozulur.
* Alkol bağımlılığı toplum hayatını olumsuz etkiler. Alkol bağımlısı kişilerin iş verimi düşer. Bu durum ülke ekonomisini olumsuz etkiler. Ekonomik olarak düşük gelir seviyesindeki toplumların yaşam standartları da düşük olur. Alkolik kişiler, toplumun diğer fertleriyle uyumlu ilişkiler kuramaz. Bu kişiler toplumun huzur ve güvenini de bozarlar.
* Alkolün önemli etkilerinden bir diğeri ise daha önce açıkladığımı sağlık sorunlarıdır.
Oguzhan_16- FORUM ASİSTANI
-
Mesaj Sayısı : 265
Yaş : 31
ŞEHİR : BURSA
HOBİLER : hobisizim
Kayıt tarihi : 27/04/09
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:39 am tarafından GNCTRK
» Başlat > Çalıştır' da çalıştırabileceğiniz programların listesi
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:37 am tarafından GNCTRK
» CEP TELEFONU VE GİZLİ KODLAR
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:36 am tarafından GNCTRK
» CEP TELEFONLARINDA ATERİ OYUNLARI OYNAMAK !
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:35 am tarafından GNCTRK
» AKRABALARINIZI BULUN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:34 am tarafından GNCTRK
» TCP İP KOMUTLARI
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:32 am tarafından GNCTRK
» IE HATA VERİNCE TÜM PENCERELER KAPANMASIN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:30 am tarafından GNCTRK
» RESİMLERE YAZI YAZIN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:28 am tarafından GNCTRK
» CDRW'LAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:27 am tarafından GNCTRK
» BELLEKTE SAKLANAN DLL'LERİN SİLİNMESİ
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:25 am tarafından GNCTRK
» KISAYOLLARDAKİ OK'LARI KALDIRMAK
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:24 am tarafından GNCTRK
» GÜVENLİK KAMERALARI İLE ÜLKELERİ GEZİN
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:23 am tarafından GNCTRK
» ONLINE FOOTBALL MANAGER 2009
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:22 am tarafından GNCTRK
» KLAYVEDE OLMAYAN KARAKTERLER
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:20 am tarafından GNCTRK
» Borland C/C++ 5.5 Derleyicisi Kurulumu
Çarş. Mayıs 20, 2009 11:05 am tarafından GNCTRK
» Varlık Felsefesi
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:33 am tarafından GNCTRK
» SİYASET FELSEFESİ
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:32 am tarafından GNCTRK
» AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:30 am tarafından GNCTRK
» Entüisyonizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:29 am tarafından GNCTRK
» Fatalizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:28 am tarafından GNCTRK
» Feminizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:27 am tarafından GNCTRK
» İdealizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:26 am tarafından GNCTRK
» Postmodernizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:25 am tarafından GNCTRK
» Pozitivizm / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:23 am tarafından GNCTRK
» Pragmatizm (Uygulayıcılık) / Felsefi Görüşler
Çarş. Mayıs 20, 2009 10:22 am tarafından GNCTRK