e-GENC
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

En son konular
» SİTEDEKİ RESİMLERİ UÇURMA
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:39 am tarafından GNCTRK

» Başlat > Çalıştır' da çalıştırabileceğiniz programların listesi
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:37 am tarafından GNCTRK

» CEP TELEFONU VE GİZLİ KODLAR
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:36 am tarafından GNCTRK

» CEP TELEFONLARINDA ATERİ OYUNLARI OYNAMAK !
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:35 am tarafından GNCTRK

» AKRABALARINIZI BULUN
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:34 am tarafından GNCTRK

» TCP İP KOMUTLARI
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:32 am tarafından GNCTRK

» IE HATA VERİNCE TÜM PENCERELER KAPANMASIN
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:30 am tarafından GNCTRK

» RESİMLERE YAZI YAZIN
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:28 am tarafından GNCTRK

» CDRW'LAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:27 am tarafından GNCTRK

» BELLEKTE SAKLANAN DLL'LERİN SİLİNMESİ
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:25 am tarafından GNCTRK

» KISAYOLLARDAKİ OK'LARI KALDIRMAK
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:24 am tarafından GNCTRK

» GÜVENLİK KAMERALARI İLE ÜLKELERİ GEZİN
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:23 am tarafından GNCTRK

» ONLINE FOOTBALL MANAGER 2009
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:22 am tarafından GNCTRK

» KLAYVEDE OLMAYAN KARAKTERLER
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:20 am tarafından GNCTRK

» Borland C/C++ 5.5 Derleyicisi Kurulumu
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 11:05 am tarafından GNCTRK

» Varlık Felsefesi
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:33 am tarafından GNCTRK

» SİYASET FELSEFESİ
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:32 am tarafından GNCTRK

» AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:30 am tarafından GNCTRK

» Entüisyonizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:29 am tarafından GNCTRK

» Fatalizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:28 am tarafından GNCTRK

» Feminizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:27 am tarafından GNCTRK

» İdealizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:26 am tarafından GNCTRK

» Postmodernizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:25 am tarafından GNCTRK

» Pozitivizm / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:23 am tarafından GNCTRK

» Pragmatizm (Uygulayıcılık) / Felsefi Görüşler
İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı EmptyÇarş. Mayıs 20, 2009 10:22 am tarafından GNCTRK

Kimler hatta?
Toplam 41 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 41 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 288 kişi Ptsi Ekim 14, 2024 5:18 pm tarihinde online oldu.
REKLAM ALANI
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Istatistikler
Toplam 11 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: Baharx

Kullanıcılarımız toplam 1431 mesaj attılar bunda 1311 konu

İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı

Aşağa gitmek

İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı Empty İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı

Mesaj  boewulfs Perş. Nis. 23, 2009 2:30 pm

İslâmiyet'ten önceki Türk Edebiyatının Göktürk ve Uygur gibi iki dairesi vardır. Ancak bu devir edebiyatını daha önceki devirlere kadar çıkarmak gerekir. Türk Edebiyatının şimdilik karanlık kalan ve Göktürk devrinden önceki zamanı, daha çok Çin metinlerinden öğrenilmektedir. Çin kaynaklarında Hunlar'a ait Türkçe kelimelere ve bazı mektuplarla bir Hun türküsünün tercümesine rastlanmıştır. Bu durum, Hunların mutlaka bir edebiyatlarının olduğu, gerek şifahî gerekse yazılı olarak bu edebiyatın devam ettiği fikrini vermektedir.
1. Göktürk devri Türk Edebiyâtı:

Bu devrin ele geçen yazılı metinleri daha çok mezar taşlarıdır. Bunlardan başka dikili taşlar, aynalar, paralar ve kâğıt üzerine yazılmış metinler de vardır. Ancak Göktürk devrinin ele alınan ve gerçekten edebî ve tarihî değer taşıyan metinleri Orhun Âbideleri’dir. Orhun Irmağının eski yatağı ile Koşu Çaydam Gölü havâlisinde olan ve Göktürk tarihini aydınlatan bu kitabeler Tonyukuk, Kültigin ve Bilge Kağan adına dikilmişlerdir.

İlteriş Kağan ile Kapagan Han zamanında baş vezir ve büyük devlet müşaviri olan Tonyukuk’un adına dikilen kitabe, Tonyukuk Yazıtı olarak adlandırılmıştır. Tonyukuk Yazıtı, 720 tarihlerine doğru, ölümünden önce, kendisi tarafından yazdırılmış bir âbidedir. Âbide’de İlteriş ile Kapagan Kağan devirlerinde devletin durumu anlatılmış ve bazı öğütler verilmiştir. Bilge Kağan’ın da kayınbabası olan Bilge Tonyukuk, bu itibarla Türk tarihini ilk defa kaleme almış ve edebiyatımızda tarih şuurunun hakim olduğu bir hâtırât da yazmıştır.

Kültigin Yazıtı, bu devir edebiyatının ikinci mühim eseri durumundadır. 20 günde yazılan bu âbide, 732 yılında dikilmiştir. Kültigin adına yazılan âbidedeki sözler, Bilge Kağan ağzından verilmiş ve ikinci Türk tarihçisi Yulug (Yollug) Tigin tarafından yazılmıştır.

Bilge Kağan Yazıtı’na gelince, bu âbide, Göktürk Kitabeleri içinde en mühim mevkii işgal eder. Yulug Tigin tarafından yazılan ve 735 tarihinde dikilen Bilge Kağan Yazıtı, kısa cümlelerle yazılmıştır. Bilhassa tekrir sanatını ihtiva etmekte, tarih, dil ve edebiyat bakımından üstün bir değere sahip bulunmaktadır. Bu âbidelerde Türkçe'nin bir hayli işlenmiş olduğu görülmektedir.

Âbideleri ilk defa Danimarkalı Wilhelm Thomsen, 1893 yılında okumuş, ondan iki yıl sonra 1895’te de aslen bir Alman olan meşhur Rus araştırmacısı Wilhelm Radloff çözmüştür. Her iki araştırmacı da yazının okunmasında, âbidelerdeki Çince tercümeden faydalanmışlardır. Bizde ise ilk olarak Necib Asım, daha sonra Hüseyin Nâmık Orkun, Nihal Atsız, Talat Tekin, Osman Nedim Tuna, Osman Fikri Sertkaya ve Prof. Dr. Muharrem Ergin, âbideler üzerinde çalışmalar yapmışlar ve gerek dil incelemesi, gerekse metin neşri olmak üzere yayınlarda bulunmuşlardır.

2. Uygurlar devri Türk Edebiyâtı:

Göktürk Devleti'nin yıkılışından sonra idareyi ellerine alan Uygurlar devrinde Türk Edebiyatı, eskiye nispetle gelişme göstermiş ve birçok mevzuda eserler yazılmıştır İlk devri 745-840 yıllarından olmak üzere iki kısımda ele alınan Uygur devri dil yadigârları, bir hayli zenginlik gösterir. Bu metinler, Uygurların mensup olduğu dinlere göre; Mani, Burkan (Buda) ve İslâm muhiti eserleri olmak üzere üç kısımda ele alınabilir. Bu devirde Türk Edebiyatında; koşug, kojang “şarkı, türkü”, koşma, taşkut “beyit”, takmak “türkü, bulmaca”; ır, yır “şarkıcı”, küg “aheng”, şlok, soluka “manzume”, padak “mısra”; kavi, kavya “şiir”, baş, başik “ilâhi” gibi bir kısmı Sanskritçe'den alınmış edebî terimleri de görmek mümkündür. Bundan başka Aprınçur Tigin, Kül Tarkan, Sınku Seli Tutung, Ki-Ki, Pratyaya-Şiri, Asıg Tutung, Çisuya Tutung, Kalım Keyşi, Çuçu ve Yusuf Has Hacib gibi şairler, eserleriyle görülürler. Bunlardan son ikisi İslâmî devirdeki Türk edebiyatı içine girmektedir. Çuçu adındaki şaire, Kaşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügâti’t-Türk adlı eserinde yer vermiştir.

Dokuz ve 10. asırlarla 11. yüzyılın ilk yarısını içine alan Uygur Türk Edebiyatı da, yazıtlara yer vermiştir. Bunlardan ilki, Uygurların ikinci hükümdarı Moyuncur adına dikilmiştir. Moğolistan’ın Şine Usu Gölü civarında bulunan yazıt, Kutlug Bilge Kül ve Moyunçur devirlerinden bahsetmektedir. Sekizinci asra ait olan bu yazıt, daha çok Şine Usu adıyla anılmıştır. Bu kitabe de dil ve yazı bakımından Göktürk Âbidelerine benzemektedir. Eser, Ramstedt ve Hüseyin Nâmık Orkun tarafından neşredilmiştir.

Uygurların ikinci devresinde ortaya konan eserlerde, mühim değişiklikler görülür. Her şeyden önce Göktürk yazısı bırakılmış, Soğd alfabesiyle eserler verilmiştir. Bunun sebebi dindir. Manihaizm'in kabulüyle Maniheist olan Soğdların yazısı alınmış, fakat Göktürk yazısı az da olsa kullanılmıştır. İkinci bir sebep, 840 yılından sonra Uygurlar, yerleşik bir medeniyete geçmişlerdir. Dil, gerek sentaks bakımından, gerekse yabancı kelimelere açıldıkları için, bozulmuş ve açıklığını kaybetmiştir. Bu devirde Nesturiliğe ait metinler de olmakla birlikte, daha çok Budizm ve Manihaizm dinlerine ait eserler ağır basarlar. Ayrıca hukuk, tıp, tarih ve coğrafya ile ilgili kitapların bulunduğunu zikretmek gerekir. Bu eserlerin bazıları tercümedir. Belirli bölgelerde parça parça bulunan metinler, toplama olarak belirli isimlerde, eser olarak ele geçenlerse, taşıdıkları adlarla neşredilmişlerdir.

Prof. W. Bang, V. Gabain ve büyük Türk filologu Prof. Dr. Reşit Rahmeti Arat’ın birlikte çalışmalarının sonucu, on cüzden meydana gelen ve Berlin Prusya Akademisi yayınları arasında yer alan Turfan Türk Metinleri; yine Turfan’da Bulunan İki Kazık Üzerindeki Yazılar; Hoça’da Bulunan Türkçe Mani Metinleri; dört cüzden meydana gelen ilk üçü Müller, dördüncüsü Gabain tarafından hazırlanan ve Prusya Akademisince neşredilen Uygurica; Radloff’un hazırlamaya başladığı ve Prof. Malov’un 1928 yılında neşrettiği yedisi Buda, ikisi Mani ve biri Hıristiyanlığa ait olan Uygur Dili Yadigârları; Von le Cog’un 1910 yılında Berlin Akademisi yayınları içinde neşrettiği "Mani Dinine Âit Bir Metin Parçası"; Bang ve Reşit Rahmeti’nin birlikte 1932 yılında neşrettikleri "Eski Turfan Şarkıları" ve Reşit Rahmeti Arat tarafından neşredilen tıbba dâir eserler, parça parça eserlerdir.

Bunlardan başka Altun Yaruk ile İki Kardeş Hikâyesi, başlı başına eser olarak Uygur Türk Edebiyatı içinde, hususî bir değere sahiptir. Altun Yaruk, 1697 yılında istinsah edilen, Budist Sarı Uygurlara ait olan bir eserdir. Prof. Malov tarafından bulunan eser, Budizm’e ait olup, bu dinin akide ve ahlâkla ilgili esaslarından bahsetmektedir.

1908 yılında Kansu vilayetinde bulunan İki Kardeş Hikâyesi’nin aslı Paris’te Bibliothèque Nationale’dedir. Eser ilk önce Cl. Huart, 1914 yılında da Pelliot tarafından neşredilmiştir. Türkiye’de Hüseyin Namık Orkun, Pelliot neşrine dayanarak Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesinin Uygurcası adıyla, Dil Kurumu yayınları arasında bastırmıştır. J.R. Hamilton ise eserin Le Conte Bourdhique adıyla son ve mükemmel neşrini yapmıştır.

Turfan Türk Metinleri adlı eserin bunlar içinde ayrı bir yeri vardır. Bilhassa 8. cüzde yer alan Sekiz Yükmek adını taşıyan metin, kelime zenginliği bakımından dikkati çeker. Ayrıca açık bir ifadenin hakim olduğu metinde yer alan mefhumların Türkçe'de karşılanışı, esere ayrı bir değer katar.

İslâmiyet'ten Önceki Türk Edebiyatının örneklerini veren Göktürk ve Uygur metinleri, şüphesiz sadece bunlar değildir. Ele geçmeyen ve geçmesi muhtemel metinlerin de olduğunu düşünmek gerekir. Zaten âbidelerde kullanılan dilin bir hayli işlenmiş edebî bir dil olması, çok öncelerde Türk dili yadigârlarının bulunması gerektiğini düşündürmektedir.

Yalnız Uygurların edebiyatlarının bir devamı olarak teşekkül eden İslâmiyet'ten sonraki eserlerde, Uygur yazısı, kendisini uzun müddet korur. İslâmiyet'in kabulüyle alınan İslâmî Türk yazısıyla atbaşı yürüyen ve ikili bir alfabenin içine giren Türklük âlemi, eserlerinde her ikisine de yer verir. Uygur yazısını bilen kâtipler “bahşı” adıyla anılır ve Uygur yazısı, paralarda da görülürdü. Hakâniye (Karahanlılar) Devletinde, Moğol İmparatorluğunda, İlhanlılar zamanında, Timurlular ve Altınordu Devleti'nde İslâmî Türk yazısına yer verilmekle birlikte, resmî kitabette daima Uygur yazısı kullanılmıştır. Hattâ Anadolu Türkleri de bu yazıyı bilip kullanmışlar ve bu durum Fatih zamanına kadar kendini korumuştur. Bilindiği üzere Fatih Sultan Mehmed Han zamanında bazı yarlıklar, bu harflerle yazılmıştır.

Kaşgarlı Mahmud’un Dîvânü Lügâti’t-Türk adlı eseri bir tarafa bırakılırsa, İslâmî Türk Edebiyatının başlangıcında yer alan eserler; Kutadgu Bilig, Atabetü’l-Hakâyık, Bahtiyarnâme, Miracnâme, Tezkiretü’l-Evliyâ ve Mîr Haydar’ın Mahzenü’l-Esrâr tercümesi, Uygur yazısıyla yazılan eserlerin başında gelmektedir. Fakat bu eserlerin İslâmî Türk yazısına yer veren nüshalarını da zikretmek gerekir.
boewulfs
boewulfs
e-GENC YONETiM
e-GENC YONETiM

Erkek
Mesaj Sayısı : 730
Yaş : 31
ŞEHİR : bursa
HOBİLER : futbol pc
Kayıt tarihi : 17/04/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz